Crusader Kings III geliştirici günlüklerinde bu hafta eserlere dair ek bilgiler veriliyor.

Royal Court’un çıkışının yaklaştığı bu tarihlerde, eserleri konuşmak için buradayız. “Yine mi eserler?” diye soranlarınız olabilir. Cevap evet, yine eserler çünkü hala anlatacak çok şey var.

Öncelikle, eminim biliyorsunuz ki eserler temelinde bir yatırım, önemli miktarda para ve zaman gerektiren türden. Bu eserleri sizin için bir başkası, genellikle bir zanaatkar yapacak. Peki sizin tarafınızdan yapılmamış bir şeyi size ait hissettirecek ne olabilir ? Tabii ki de üstüne isminizi kazımak!

Anlaştığınız zanaatkar sizin için havalı bir eser meydana getirmeye uğraşırken bu eseri diğerlerinden ayırıp size ait yapacak detaylar için fikirlerinize başvurabilir. Bu eserden istediğiniz ne, namınızın ebediyen baki kalması mı? Belki de sevgilinizi etkilemek istiyorsunuz, ya da rahmetli ruh eşinizin hatırasını yaşatmak. Eseri tanrıya ithaf etmek de her zaman bir seçenek. Seçim sizin.

Ara sıra, zanaatkar eserden pratik bir beklentiniz olup olmadığını da sorabilir. Zırhınızın güneş gibi parlayıp savaş alanında askerlerinizin gözünü kamaştırmasını mı istiyorsunuz, yoksa daha pratik ve engebeli bölgelerde daha rahat hareket etmenizi sağlamasını mı? Bu seçiminiz istenen sonuçları garanti etmese de olasılıklarını oldukça artıracak.

Eserler hiçlikte değil, bizim dünyamızda varlar ve her eşya gibi kullanılabilir, el değiştirebilir, çalınabilir ve hasar görebilirler. Zaman ve kullanım eserlerinizin dayanıklılığını düşürecek. Diyelim ki büyükbabanızın zırhı paslandı ya da kılıcınız biraz köreldi, ne yapacaksınız? Tabii ki işin uzmanına başvuracaksınız! Sarayınızda istihdam edebileceğiniz antikacınız eserleriniz bakımını yapacağı gibi tamirleri ile de ilgilenecek. Sadece birkaç tık (ve altın) ile eserleriniz yeni gibi olacak!

Ama bazen eseri tamir ettirmek ilginizi çekmeyebilir. Diyelim ki, büyükbabanızın emektar zırhı sayısız macera geçirdi ama çok eski ve siz yeni ve daha havalı şeyler giymek istiyorsunuz. Hemen kurtulmak için bit pazarına koşup büyükbabanızın kemiklerini sızlatmayın, çünkü bir seçeneğiniz daha var: sergilemek. Tabii ki bu seçeneğe başvurunca eserin etkileri değişecek, zira sanırım zırhı bizzat giymenin onu taht odasında bir mankene giydirmekten daha fazla koruma sağlayacağını söyleyebiliriz. Ama sergilediğiniz eserler de saray eşrafını etkilemenizi sağlayabilir.

Yine de, bütün bu seçeneklere rağmen her eseri sergilemek ya da tamir etmek zorunda değilsiniz. Belki de uğraşmaya değer görmüyorsunuzdur. Bu halde yukarıda da bahsettiğimiz üzere dayanıklılık sistemi devreye giriyor, zamanla ve kullanımla dayanıklılığı azalan eserler bu dayanıklılık sıfıra indiğinde yok oluyor ve envanterinizden çıkıyor. Hurdacılar size bu acı sondan önce son bir çıkış sunarak cüzi fiyatlara bu eserleri sizden alabilir ya da antikacınız bu yaşlı eserleri yeniden kullanışlı hale getirecek bir yol bulabilir.

Son olarak, bazı eserler zamanla ünlenebilir! Muzaffer bir komutanın kılıcı bahsi dahi dosta güven düşmana korku salan bir silah haline gelecekken nesillerdir ülkeyi yöneten hükümdarların taşıdığı taç o ülke insanlarının sembolü haline gelebilir. Ama dikkatli olun, zira siz ya da eseriniz kötü ün kazanırsanız bu ün kalıcı hale gelip eserinizin lanetli olarak bilinmesine sebep olabilir.